Dilin büyülü gerçekçiliği üzerine bir okuma: Babil Kulesi Kitabı
Mahir Ünsal Eriş edebiyatımızda öykü ve romanlarıyla yer edinmiş olsa da kültüre katkısı sadece edebiyatla sınırlı kalmamış; çünkü o bir dilbilimcidir, dil işçisidir! Hayatının değerli bir bölümünü çeviriye ve çeşitli dilleri öğrenmeye adayan Eriş’in ilk kurgu dışı eserinin dil üzerine olması muhtemelen bir teşekkür göstergesidir.
İncil’de insanların Tanrı’nın katına ulaşmak için kibir içinde yüksek bir kule inşa etmeye başladıkları söylenir.
Allah ise o zamana kadar dili aynı olan bu insanları dillerini karıştırarak dünyanın dört bir yanına dağıtır ve bu kibri cezalandırır.
hoş bir arkadaş
Mahir Ünsal Eriş, Allah’ın “gazabını” farklı bir aşk ve merakla irdeleyerek okurlarını dilleri yaratan onlarca farklı düşünce kalıbı, algı ve konuşma biçimiyle tanıştırırken, akademik bir metinden mütevazi ama güçlü bir eser kaleme alıyor. .
Dillere meraklı okuyucu için Eriş’in harika anlatımı bu yoğun yolculuğun en keyifli yol arkadaşı…
Sayfa: 184
Kitaptan…
Dilin büyülü gerçekliği
“Dil çok büyülü bir şey. İnsan öğrendiği her dille farklı bir insan oluyor ve ona kapı aralıyor. Çünkü dil öğrenmek sadece zihni kelimelerle ve dilbilgisi kurallarıyla doldurmak değil. İnsan topluluklarının içine bakmaktır. İçine bakmak Çünkü dilden hiçbir şey gizlenemez.Toplumun hafızasında yaşanan her şey dilde iz bırakır.Mesela “bazı şeyler” dediğimde hepimiz ortak bir hafızayı hatırlarız.Çünkü o hafıza dile damgasını vurdu.Böylesine tarihi, sosyal, kültürel kargaşayı diller üzerinden incelemek eşsiz bir keyif.En azından benim için öyle.Umarım sizi sıkmaz.